Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hutbe'nin Anlamını Bilmeyen Bir Halk

Gazi Paşa, 29 Ocak 1923'de Latife Hanım'la evlenir. Ardından büyük Türkiye gezisine çıkar. 6 Şubat günü Balıkesir'e ulaşır. Aynı gün Fransız Generali Edvart de Bourbon’un, evliliği nedeniyle Gazi'ye tebrik mektubu da ulaşır: “İslâmın savunması ve Türkiye’nin yeniden kazandığı yüce şanlı şeref için de sizi ayrıca kutlarım” 7 şubat günü Gazi Paşa, Balıkesir’de Zağnos Paşa Camii’nde namazını kılar, şehitler için okunan mevlitten sonra minbere çıkarak bir hutbe verir, buna müteakiben minberden inerek çeşiltli soruları cevaplandırır: “...Hutbelerin halkın anlayamayacağı bir dilde olması ve onların da bugünkü gerek ve ihtiyaçlarımıza temas etmemesi, halife ve padişah namını taşıyan müstebitlerin arkasından köle gibi gitmeye mecbur etmek içindi. Hutbeden amaç, halkı aydınlatma ve ona doğru yolu göstermektir; başka şey değildir. Yüz, iki yüz, hattâ bin sene evvelki hutbeleri okumak, insanları bilgisizlik ve dalgınlık içinde bırakmak demektir” 97 yıl sonra hâla din düşma...

Sanata ve Sanatçıya Verilen Değer

Mustafa Kemal bir gün cephede dolaşırken gözüne bir hat sanatı ilişiyor. ”Kim yaptı bunu?” diyor. “Hattat bir arkadaşımız var efendim, Macit, İstanbullu, o yaptı” diyorlar. “Çağırın gelsin” diyor. Çağırıyorlar, geliyor Macit. “Buyurun komutanım” diyor. – Sen mi yaptın bunu? – Evet, ben yaptım, komutanım. – Neden yaptın? – Arkadaşlarım görsünler diye, komutanım. – Ne zaman yaptın? – Dün gece, nöbette, cigaramın ateşiyle yaptım, komutanım. – Kaç senedir hat sanatıyla uğraşıyorsun sen? – Yedi senedir bu sanatı yaparım, komutanım. -Nerelisin sen? -İstanbulluyum, komutanım. “Yüzbaşıyı çağır bana” diyor. Geliyor yüzbaşı. “Bunun sivillerini verin;İ stanbul’a yollayın, memleketine.” diyor. Macit “Komutanım, ben burayas avaşmaya geldim.”diyor. Atatürk “Hadi git evladım sen; memleketin sanatçıya ihtiyacı var, öleceksek biz ölürüz” diyor. Mustafa Kemal sanata ve sanatçıya bu kadar değer vermiştir.